Hastalıklar

Diz Protezi

Dizlerde kireçlenme (osteoartrit) olarak adlandırılan hastalık aslında eklemlerdeki kıkırdak dokusunun zamanla aşınması ve dejenerasyonu (eskimesi) ile karakterize kronik bir hastalıktır. Bu durum, genellikle yaşlanma, eklem yaralanmaları, aşırı kilo, genetik faktörler ve eklem üzerindeki aşırı yüklenme gibi çeşitli faktörlerle ilişkilendirilir. Kireçlenme genellikle ağrı, şişlik, yürümede azalma ve eklem-bacak eğrilikleri gibi belirtilerle kendini gösterir. Tedavi yöntemleri arasında ilaçlar, fizik tedavi, egzersizler, yaşam tarzı değişiklikleri ve cerrahi seçenekler bulunmaktadır.

Diz kireçlenmesi ve protez ameliyatı sonrasındaki görünümüDiz kireçlenmesi ve proteziOsteoartritin Doğal Seyri

Kireçlenmenin seyri, bireyden bireye değişebilir ve hastalığın ilerlemesi genellikle yavaş ve kademelidir. Ancak, genel olarak, kıkırdak kaybı ve eklem hasarı zamanla artar. Erken dönemde, semptomlar hafif olabilir ve hastalar sık sık ağrı kesiciler veya antiinflamatuar ilaçlarla semptomları yönetirler. Ancak, ilerleyen evrelerde, ağrı daha belirgin hale gelebilir ve günlük aktiviteleri kısıtlayabilir. Bu aşamada, tedavi genellikle daha kapsamlı bir yaklaşım gerektirir.

Cerrahi Tedavinin Faydaları: Diz Protezi (Artroplasti) Ameliyatı

Cerrahi müdahale, osteoartritin ilerleyen evrelerinde semptomların yönetilmesinde etkili bir seçenek olabilir. Bu müdahalelerden biri, özellikle eklemde ciddi hasar varsa ve diğer tedavilerin etkili olmadığı durumlarda kullanılan diz protezi ameliyatıdır.

Diz protezi ameliyatı, hasarlı eklem yüzeylerinin çıkarılması ve yapay protezlerin yerleştirilmesiyle eklem fonksiyonunu geri kazandırmayı amaçlar. Bu prosedür, çoğunlukla diz veya kalça eklemlerinde uygulanır ve hastanın yaşam kalitesini artırabilir. Ameliyat sonrası, birçok hasta daha az ağrı hisseder ve daha aktif bir yaşam tarzını sürdürebilir.

Artroplasti ameliyatının temel faydaları şunlardır:

  1. Ağrının Azalması: Ameliyat, eklemdeki hasarı onararak ağrı ve sertlik gibi semptomların azalmasına yardımcı olabilir.

  2. Hareketliliğin Artması: Protezlerin yerleştirilmesi, eklem hareketliliğini geri kazandırabilir ve hastanın günlük aktivitelerini daha rahat bir şekilde gerçekleştirmesine olanak tanır.

  3. Yaşam Kalitesinin İyileştirilmesi: Daha az ağrı ve daha iyi hareketlilik, hastaların yaşam kalitesini artırabilir, daha az ağrı kesici ihtiyacı olur ve bağımsızlıklarını korumalarına yardımcı olabilir.

  4. Uzun Vadeli Sonuçlar: Başarılı bir artroplasti ameliyatı, hastaların uzun vadeli olarak eklem sağlığını korumasına ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmasına yardımcı olabilir.

Riskler ve Komplikasyonlar

Her cerrahi müdahalede olduğu gibi, artroplasti ameliyatının da belirli riskleri ve komplikasyonları vardır. Bunlar şunları içerebilir:

  1. Enfeksiyon: Ameliyat sonrası enfeksiyon riski her zaman mevcuttur ve tedavi edilmediği takdirde ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

  2. Protez Problemleri: Protezlerin gevşemesi, aşınması veya çıkması gibi protezle ilgili sorunlar ortaya çıkabilir.

  3. Damar tıkanıklığı: Ameliyat sonrasında hareketsizliğe bağlı toplar damarda pıhtı oluşabilir. Oluşan pıhtı bacakta şişlik ve hafif ağrı yapabilir. Ancak pıhtının yerinden kopup akciğere gitmesi ve akciğer damarlarını tıkaması sonucu nefes darlığı, hatta nadiren de olsa ölüme yol açabilir.
  4. Hareket Kısıtlılığı: Bazı hastalarda, ameliyat sonrası eklem hareketliliğinde kısıtlılık olabilir.
  5. Kanama: Ameliyat sırasında veya sonrasında kanama olabilir. Nadir durumlarda, kanama ciddi olabilir ve ek cerrahi müdahale gerektirebilir.

  6. Damar ve Sinir Hasarı: Nadiren, ameliyat sırasında damarlar veya sinirler hasar görebilir, bu da ek komplikasyonlara yol açabilir.

  7. Anestezi Riskleri: Genel anestezi veya epidural anestezi gibi anestezi türleri kullanıldığında, anesteziye bağlı riskler mevcuttur.

Sonuç

Diz protezi ameliyatı, kireçlenmenin ilerleyen evrelerinde şikayetlerin yönetilmesi için etkili bir seçenek olabilir. Ancak, her cerrahi müdahalede olduğu gibi, bu işlemin de belirli riskleri ve komplikasyonları vardır. Bu nedenle, hasta ve cerrah arasında dikkatli bir iletişim ve karar verme süreci önemlidir. Kireçlenme tedavisi, hastanın bireysel durumu ve semptomlarına göre özelleştirilmelidir, böylece en uygun tedavi planı belirlenebilir.

Sprengel Deformitesi

Sprengel Deformitesi

Sprengel Deformitesi

Sprengel Deformitesi nedir?

Sprengel Deformitesi, kürek kemiğinin (skapula) normalde olması gereken yerden daha yüksekte olmasıyla karakterize olan, omuz hareket kısıtlılığı ve kozmetik sorunlara yol açan, anne karnında bebeğin gelişimi esnasında ortaya çıkan bir hastalıktır.

Adölesan İdiopatik Skolyoz

I. Adölesan İdiyopatik Skolyozun (AIS) Tanımı

Ergen İdiyopatik Skolyoz (AIS), tipik olarak ergenlik döneminde teşhis edilen, omurganın anormal yanal eğriliği ile karakterize edilen bir omurga deformitesidir. "İdiyopatik" terimi, durumun nedeninin bilinmediğini ve altta yatan herhangi bir konjenital veya nöromüsküler anormallik olmadan ortaya çıktığını belirtir. AIS, skolyozun en yaygın türüdür ve tüm skolyoz vakalarının yaklaşık %80'ini oluşturur.

II. Yaygınlık ve Etkilenen Yaş Grupları

AIS öncelikle ergenlikten hemen önce meydana gelen büyüme atağı sırasında ortaya çıkar ve sıklıkla 10 ile 18 yaşları arasında tespit edilir. Her iki cinsiyeti de etkileyebilse de kadınlarda daha sık görülür. AIS prevalansı coğrafi olarak değişmektedir ve tahminler ergen popülasyonun %0,5 ila %3'ü arasında değişmektedir. Durumun ilerlemesi kadınlarda daha agresif olma eğilimindedir ve ailede skolyoz öyküsü, gelişme olasılığını artırır.